İz Bırakanlar

Somuncu Baba: Bursa’nın Ekmek Kokulu Gönül Sultanı

Somuncu Baba: Bursa Ulu Cami’nin Sırrını Açığa Çıkaran Gönül Eri

Anadolu’nun manevi mimarları arasında öyle isimler vardır ki, hayatları sadelik ve bilgelikle örülmüş, kerametleri dilden dile dolaşmıştır. İşte Şeyh Hamid-i Veli, ya da halk arasında bilinen adıyla Somuncu Baba (?-1412), tam da böyle bir gönül eridir. Yıldırım Bayezid ve Çelebi Mehmed dönemlerinde yaşayan bu büyük mutasavvıf, adını yaptığı somunları halka dağıtmasından alsa da, asıl şöhretini Bursa Ulu Camii’nin açılışında ortaya çıkan derin ilminden ve manevi mertebesinden kazanmıştır. Bursa’da kısa bir süre yaşamasına rağmen, şehirle olan bağı bu olay üzerinden kurulmuş ve ismi Bursa’nın manevi kimliğinin ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir.

Kimlik Kartı

AlanBilgi
Gerçek AdıŞeyh Hâmíd-i Veli
Doğum1331, Kayseri (Akçakaya)
Vefat1412, Aksaray
UnvanlarıSomuncu Baba, Ekmekçi Derviş, Gönül Sultanı
TarikatBayramiyye / Halvetiyye etkisi
Meşhur Eser“Fatiha Tefsiri”
MezarlıkAksaray, Şehir merkezinde türbesi vardır

Gizlenen Bir Hazine: Bursa Yılları ve Fırıncılık

Somuncu Baba’nın gençliği ve eğitimi hakkında bilgiler sınırlıdır. Kayseri’de doğduğu, Şam, Tebriz, Erdebil gibi ilim merkezlerinde eğitim gördüğü rivayet edilir. Tasavvuf yolunda ilerledikten sonra Anadolu’ya dönen Şeyh Hamid-i Veli, bir süre Bursa’ya yerleşir. Burada kimliğini gizleyerek mütevazı bir hayat sürer. Geçimini sağlamak için bir fırın açar ve yaptığı lezzetli somunları bazen parayla satar, çoğunlukla da halka ücretsiz dağıtır. Bu yüzden halk arasında “Somuncu Baba” veya “Ekmekçi Koca” olarak tanınır. Ancak onun gerçek manevi kimliğini ve ilmini bilenlerin sayısı çok azdır; bunlardan biri de dönemin diğer büyük alimi ve Yıldırım Bayezid’in damadı Emir Sultan’dır.

Ulu Cami’de Sır Perdesi Aralanıyor (yak. 1400)

Somuncu Baba’nın Bursa’daki hayatını değiştiren ve adını tarihe kazıyan olay, Yıldırım Bayezid tarafından yaptırılan Bursa Ulu Camii‘nin açılışında yaşanır. Cami tamamlanıp ilk Cuma namazı kılınacağı zaman, Padişah Yıldırım Bayezid, açılış hutbesini okuma şerefini damadı Emir Sultan’a vermek ister. Ancak Emir Sultan, cemaatin içinde bulunan Somuncu Baba’yı işaret ederek, “Bu camide hutbe okumaya benden daha layık bir zat varken, benim okumam uygun olmaz Padişahım. O zat, şu ekmekçi Hamid’dir,” der.

Herkes şaşkınlık içinde Somuncu Baba‘ya bakar. Padişahın ve cemaatin ısrarı üzerine minbere çıkan Somuncu Baba, hutbeye başlar ve Kur’an-ı Kerim’in açılış suresi olan Fatiha’yı tefsir etmeye koyulur. Rivayete göre, Fatiha Suresi’ni tam yedi farklı şekilde, farklı ilim dallarına (tefsir, fıkıh, kelam, tasavvuf vb.) göre yorumlayarak cemaati derin bir hayranlık içinde bırakır. Bu olağanüstü hutbe, onun sadece mütevazı bir fırıncı değil, aynı zamanda zamanın en büyük alimlerinden ve manevi rehberlerinden biri olduğunu ortaya çıkarır. [Bursa Ulu Camii Açılış Hutbesi ve Rivayetleri…]

“Şöhret Afettir”: Bursa’dan Ayrılış

Ulu Cami’deki hutbeden sonra Somuncu Baba‘nın manevi büyüklüğü herkes tarafından anlaşılır. İnsanlar ona büyük bir hürmet göstermeye, ziyaretine gelmeye başlar. Ancak Somuncu Baba, şöhretin ve dünyevi ilginin manevi yolda bir engel teşkil ettiğine inanan bir derviştir. “Sırrımız faş oldu (ortaya çıktı), şöhret ise afettir,” diyerek, daha fazla tanınmaktan ve ilgi odağı olmaktan kaçınmak için Bursa’dan ayrılmaya karar verir. Yanına en gözde müridlerinden biri olan ve ileride kendi adıyla anılacak büyük bir tarikat kuracak olan Hacı Bayram-ı Veli’yi de alarak Bursa’dan sessizce ayrılır.

Aksaray’da Bir Kandil Yanıyor

Bursa‘dan ayrıldıktan sonra Somuncu Baba, önce Hac için Mekke’ye gider. Hac dönüşünde bir süre Şam’da kaldıktan sonra Anadolu’ya döner ve Aksaray’a yerleşir. Hayatının geri kalanını burada irşad (yol gösterme) faaliyetleriyle, talebe yetiştirmekle geçirir. Aksaray’da bir tekke (dergah) kurar ve manevi merkezi burası olur. 1412 yılında Aksaray’da vefat eder ve buraya defnedilir. Türbesi günümüzde de önemli bir ziyaret merkezidir. [Somuncu Baba’nın Aksaray’daki Hayatı ve Türbesi…]

Manevi Miras ve Etkisi

Somuncu Baba, doğrudan büyük bir tarikat kurmamış olsa da, yetiştirdiği Hacı Bayram-ı Veli aracılığıyla Anadolu’nun manevi hayatını derinden etkilemiştir. Hacı Bayram-ı Veli, Ankara’da kendi adıyla anılan Bayramiyye Tarikatı’nı kurmuş ve bu tarikat Osmanlı coğrafyasında geniş bir alana yayılmıştır. Dolayısıyla Somuncu Baba, Anadolu’daki pek çok manevi yolun kaynağında yer alan önemli bir figürdür. Onun tevazu, hizmet, ilim ve maneviyatı birleştiren yaşamı, yüzyıllardır insanlara ilham kaynağı olmaktadır. Özellikle ekmek ve fırıncılıkla anılması, emeğin ve paylaşmanın kutsallığına yapılan bir vurgu olarak da değerlidir.

İpucu: Bursa Ulu Camii‘ni ziyaret ettiğinizde, Emir Sultan ve Somuncu Baba arasında geçtiği rivayet edilen o tarihi anı hayal etmeye çalışın. Caminin manevi atmosferi içinde, Fatiha Suresi’nin yedi farklı yorumunu dinleyen cemaatin huşusunu hissetmeye çalışmak, ziyaretinize farklı bir boyut katabilir. Somuncu Baba’nın asıl merkezleri Aksaray ve soyunun devam ettiği Malatya-Darende’deki külliyeleri de manevi mirasını takip etmek isteyenler için önemli ziyaret noktalarıdır.

Kaynaklar Bu yazı hazırlanırken aşağıdaki genel bilgi kaynaklarından ve kamuya açık verilerden yararlanılmıştır:

  • Wikipedia – Somuncu Baba: https://tr.wikipedia.org/wiki/Somuncu_Baba
  • Aksaray Belediyesi / İl Kültür Turizm Md. – Somuncu Baba Türbesi ve Külliyesi ile ilgili sayfalar.
  • Darende (Malatya) Somuncu Baba Külliyesi ile ilgili vakıf ve tanıtım sayfaları.
  • Emir Sultan ve Hacı Bayram-ı Veli hakkındaki kaynaklar.
  • Çeşitli tasavvuf tarihi eserleri ve menkıbeler (evliya hikayeleri).

(Not: Bu liste, araştırma sırasında başvurulan temel kaynaklardan bazılarıdır ve içeriğin özgün bir şekilde sentezlenerek oluşturulduğunu belirtmek isterim.)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu