Camiler ve Türbeler

Üç Kuzular (Üç Kozlar) Camii: Bursa’nın Saklı Osmanlı Hazinesi

Üç Kuzular Camii: Bursa’da Maneviyat ve Tarihin Buluştuğu Nokta

Bursa‘nın tarihi semtlerinden birinde, manevi bir atmosferle ziyaretçilerini karşılayan Üç Kuzular Camii, adını taşıdığı evliyalardan aldığı ruhani mirası, ayakta kalan zarif minaresi ve yeniden inşa edilmiş yapısıyla günümüze taşıyan önemli bir mekan. Hem inanç turizmi hem de şehrin kültürel katmanlarını keşfetmek isteyenler için ilgi çekici bir durak olan bu cami, aynı zamanda “Üç Kozlar Camii” olarak da anılmaktadır. Gelin, bu özel mekanın hikayesine ve özelliklerine daha yakından bakalım.

“Üç Kuzular” Kimdir? Caminin Adının Hikayesi

Üç Kuzular Camii‘nin adı, rivayete göre Buhara’dan Bursa’ya göç eden üç veli dervişten gelmektedir. Bu manevi şahsiyetler; Şeyh Safiyüddin Efendi, Şeyh Muhammed Efendi ve Açıkbaş Şeyh Ali Efendi Hazretleri’dir. Bursa’da bir dergah kurarak manevi irşad faaliyetlerinde bulunan bu “Üç Kuzu”, halkın sevgisini kazanmış ve vefatlarından sonra da isimleri bu bölgeyle ve kurulan yapılarla anılır olmuştur. Caminin bulunduğu semt ve yakınındaki türbe kompleksi de bu isimle bilinir hale gelmiştir. Cami, bu manevi mirasa bir saygı duruşu niteliğindedir.

Üç Kuzular Camii Nerede ve Nasıl Gidilir?

Üç Kuzular Camii, Bursa’nın merkezi ilçelerinden Osmangazi‘ye bağlı Alipaşa Mahallesi sınırları içinde, kendi adıyla anılan Üç Kuzular Semti’nde yer almaktadır. Tarihi Pınarbaşı ve Tahtakale bölgelerine yakın bir konumdadır. Bursa şehir merkezinden bölgeye ulaşım genellikle kolaydır. Toplu taşıma araçları veya özel araçlarla Veziri Caddesi üzerinden caminin bulunduğu alana ulaşım sağlanabilir. Tarihi dokuyu hissetmek isteyenler için Bursa merkezden keyifli bir yürüyüşle de bölgeye varmak mümkündür.

Tarihten Günümüze: Eski Dergah ve Yeni Cami

Bugün gördüğümüz Üç Kuzular Camii, aslında orijinal yapı değildir. Tarihi kaynaklar, burada eskiden Üç Kuzular (veya Üçkozlar) Dergahı ve ona bağlı bir mescit veya cami bulunduğunu belirtir. Ancak bu ilk yapının tam olarak ne zaman inşa edildiğine dair kesin bir bilgi bulunmamaktadır.

Zamanla yıpranan orijinal dergah ve cami yapısı, ne yazık ki 1950’li yıllarda (bazı kaynaklara göre 1950, bazılarına göre 1958 öncesi) yıkılmıştır. Bu yıkımdan geriye sadece zarif minaresi kalmıştır. Yıkılan yapının yerine ise 1958 yılında günümüzdeki cami inşa edilmiştir. Yani mevcut cami binası, Cumhuriyet dönemi yapısıdır ancak tarihi bir temel üzerine kurulmuştur. Cami, en son 1992 yılında bir onarım geçirerek günümüzdeki halini almıştır.

Mimarinin İncisi: Tarihi Minare

Üç Kuzular Camii‘nin en dikkat çekici ve tarihi değeri en yüksek olan kısmı, orijinal yapıdan günümüze ulaşan minaresidir. Caminin doğu yönünde yer alan bu minare, klasik Osmanlı minare mimarisinin zarif bir örneği olarak kabul edilir.

  • Kaidesi: Sekizgen bir plana sahip olan kaide, kesme taş ve aralarında tuğla hatıllar kullanılarak örülmüştür.
  • Gövdeye Geçiş: Kaideden silindirik gövdeye geçiş, ustalıkla yerleştirilmiş tuğla üçgen yüzeyler (pabuç kısmı) aracılığıyla sağlanmıştır.
  • Gövde: Tuğladan örülmüş silindirik gövde, dış yüzeyinde merdiven biçimli geometrik motiflerle bezenmiştir, bu da minareye hareketli bir görünüm katar.
  • Şerefe: Minarenin şerefesinin alt kısmında zincir motifli bir süsleme kuşağı bulunur. Şerefe altı, beş sıra stalaktit (mukarnas) dolguyla oldukça gösterişlidir.
  • Külah: Petek kısmının üzerindeki sivri kurşun kaplı külah, minarenin zarifliğini tamamlar (Bazı kaynaklarda külahın camdan yapıldığı belirtilse de, bu muhtemelen kurşun kaplama veya farklı bir detayın yanlış yorumlanmasıdır).

Bu tarihi minare, yıkılan eski yapının mimari kalitesi hakkında bir fikir vermesi açısından önemlidir ve Üç Kuzular Camii‘nin kimliğinin ayrılmaz bir parçasıdır.

üç kuzular camii dış çekim fotoğrafı

Günümüzdeki Üç Kuzular Camii ve Ziyaret

1958 yılında inşa edilen bugünkü Üç Kuzular Camii, kare planlı, kâgir (taş ve tuğla) bir yapıdır. İç mekanı ahşap tavanlıdır ve dıştan kırma çatı ile örtülerek üzeri kiremitle kaplanmıştır. Sade bir mimariye sahip olan cami, 17 adet pencere ile aydınlatılmaktadır. Son cemaat yerine (giriş sundurması) doğu tarafından girilir.

Cami günümüzde faal durumdadır ve ibadete açıktır. Namaz vakitlerinde veya diğer uygun zamanlarda ziyaret edilerek hem ibadet edilebilir hem de mekanın manevi atmosferi hissedilebilir. Cami ziyaretinin yanı sıra, yakın çevrede bulunan ve Üç Kuzular ile ilişkili olan türbe ve hazire (küçük mezarlık) alanı da ziyaret edilebilir. Bu alanlarda Üç Kuzular soyundan gelenler ve dergah şeyhleri medfundur.

Üç Kuzular Camii, ayakta kalan tarihi minaresiyle geçmişin izlerini taşırken, yeniden inşa edilen yapısıyla günümüz insanına hizmet etmeye devam eden, Bursa’nın manevi duraklarından biridir.


Kaynaklar

Bu yazı hazırlanırken aşağıdaki genel bilgi kaynaklarından ve kamuya açık verilerden yararlanılmıştır:

(Not: Bu liste, araştırma sırasında başvurulan temel kaynaklardan bazılarıdır ve içeriğin özgün bir şekilde sentezlenerek oluşturulduğunu belirtmek isterim.)

Kaynak : Bursa.com.tr

2 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu